Bir siyasiden öte baba toprağımdan bir ağabey oluşu, cana yakınlığı ve insanlığıyla tanırım Turgut Babaoğlu'nu... MHP İlçe Başkanlığı ve Belediye Başkan adaylığı yaptıktan sonra, bu dönem yeniden aday olmak için bekliyordu. Cumhur İttifakında MHP'nin aday çıkarmaması sonrası işler biraz değişti. Babaoğlu yıllarca çalıştıktan sonra, 'Sen 3-5 sene daha bekle' denilecek biri değildi. Bazı çevreler koltuk merakı diyebilir, ama ben Babaoğlu'nun aday oluşunu bir koltuk sevdasından çok karaktere bağlıyorum.
Yıllarca birlikte yol yürüdüğü, söz verdiği ekibini yolda bırakmadı. Onun durumunda kim olsa inanın aynısını yapardı. MHP'den giderken de MHP'ye tek bir laf etmedi. Siyasette kimlerin kimlerle neler çevirdiğini, koltuk için neler yaptığını, hesapların planların ne boyutlara ulaştığını gördük yıllarca! Liste beğenmeyip partisinden istifa eden siyasilerle, Babaoğlu bir tutulamaz. Sonuç olarak Millet İttifakının adayı olmasını çok isterdim, beklenti bu yöndeydi, BBP oldu.
Benim anladığım kadarıyla Millet İttifakından aday olmak isteyen Babaoğlu, karar değiştirmek zorunda kaldı. İttifakın Hendek ayağında siyasi oyunlar ve hesaplar olduğu görülüyor. Hele hele İyi Parti Milletvekili Ümit Dikbayır'ın BBP ile el sıkışmadan önce Babaoğlu ile neden görüşmediğini çok merak ediyorum. Seçim kazanmak isteyen bir parti neden böyle bir fırsatı kaçırır? Aralarında belki İyi Parti kuruluşundan kaynaklı problemler vardır. Dikbayır ve MHP cephesi gerginliğinde, Babaoğlu arada kalmış gibi geldi bana.
Sonra gariplikler olmaya başladığını gördüm. İyi Parti'nin Hendek Belediye Başkan adayı Ahmet Mercan, açıklamasına göre Babaoğlu'na diyor ki, 'Gel fedakârlığı ben yapıyorum. İyi Parti adayı sen ol' Bunu ne zaman diyor? Turgut Babaoğlu BBP ile el sıkıştıktan sonra. Alenen Babaoğlu'na suikast gibi bir teklif bu. Halbuki aynı Mercan adaylık iddialarını yalandıktan sadece 2 gün sonra adaylığını açıklamıştı. Mercan neden karar değiştirdi? Ben söyleyeyim. Babaoğlu'na adaylığı kaptırmak istemedi. Apar topar; kabul etmediği, yalanladığı ve elden gideceğini anladığı için adaylığını açıkladı.
Babaoğlu BBP ile el sıkışınca, bu kabul edilemez teklifi yaptı. Babaoğlu kabul etse bir haftada iki parti bırakan biri olacaktı. Etmedi Ahmet Mercan olası İyi Partililerden gelecek olan eleştirilere, 'Biz istedik o gelmedi' diyerek kapıyı kapadı. Babaoğlu böylelikle İyi Partililerinin hedef tahtasına oturtuldu. Güçlü bir isme operasyon çekildi. Ümit Dikbayır'ın bu senaryo içinde olduğu da çok aşikar. Ne Dikbayır'a, ne de Mercan'a bu oyun yakışmıyor. Dikbayır resmen Babaoğlu'ndan intikam alıyormuş gibi geliyor bana.
Babaoğlu benimde yorumcu olduğum TV264 ekranlarında İyi Parti, CHP, Demokrat Parti, Saadet ve BBP'ye, 'Hepsiyle görüşürüm' mesajı vermişti. Dikbayır ve Mercan'ın hesapları olmasaydı, bugün çok farklı bir hava oluşabilirdi. Evet, Babaoğlu çok seviliyor. Potansiyel ancak, güçlü bir tabana ve çatıya da ihtiyaç var. Bugüne bakarsak artık Babaoğlu Ankara'da rozeti taktı. Hakkında hayırlısı olsun. Babaoğlu, makamından değil adamlığından sevilir.
Bilin istedim
Memlekete bak!
Sakarya'da son zamanlarda yaşananlar, kentin sokakları, 'Bu nasıl şehir?' dedirtiyor
Kentin tüm sokakları, ana caddeleri düzensizlik ve karmaşa nedeniyle ulaşım açısından allak bullak ama ses çıkaran yok.
Çark Caddesi ve çevresinde, yol kenarları otoparkçıların kontrolüne geçmiş gören yok.
Çark Caddesi ve Dar Sokak'ta çöp ve pislik almış başını gidiyor umursayan yok.
Duraklar, kaldırımlar araç parkına dönerken kimsenin denetim yaptığı yok.
Yayalar şehirde yürümekte zorlanırken bu isyanı duyan bile yok.
Toplu ulaşım araçlarının bazı noktalarda şehri felç etmesi üzerine çıkan haberlere bakan yok.
Kentin tüm bölgelerinden yol isyanı haberleri geliyor takan yok.
Şehirde bir olay oluyor sahiplenen yok.
Tarihi Gar binasında Pazar kuruluyor, işi medyadan başka gündeme taşıyan yok.
Şehrin sorunlarını sahiplenecek, ilgi alanı olsa da olmasa da gündeme taşıyacak bir irade yok.
Bu şehrin bir ağabeye ihtiyacı var.
Kentin sorunlarıyla hâllenip, dertlenecek, çözüm üretecek bir ağabey lazım bize.