YENİ BİR TARZ GETİRDİ
Türk edebiyatının usta kalemi Sait Faik Abasıyanık’ın 115'inci doğum günü… Hişt, Hişt!.., Alemdağ’da Var Bir Yılan ve Semaver gibi eserleriyle öne çıkan; yeni bir öykü anlayışı getiren Sait Faik Abasıyanık, bir edebiyat tutkunu olmasının yanı sıra tam bir eğitim sevdalısı olarak hayatını sürdürdü.
BÜYÜK BİR HAYIRSEVERDİ
Hayatta olduğu dönemde, tüm mal varlığını ve telif haklarını Darüşşafaka Cemiyeti’ne bağışlamaya karar veren Abasıyanık’ın bu bağışı, 1964 yılından bu yana Darüşşafakalı öğrencilerin eğitimine kaynak yaratıyor.
YURTDIŞINDA OKUDU
18 Kasım 1906, Adapazarı doğumlu Sait Faik Abasıyanık’ın çocukluğu da bu şehirde geçti. Bursa ve İstanbul’daki eğitim hayatının ardından, babasının isteği üzerine, iktisat eğitimi almak üzere Venedik üzerinden İsviçre’ye geçti. Lozan’da kısa bir süre kaldıktan sonra, Fransa’nın Grenoble kentinde yaşadı.
LİSEDEYKEN YAZAR OLDU
Yaklaşık 3 yıl Fransa’nın Grenoble kentinde yaşayan yazarın buradaki hayatı, onun sanatsal kimliği üzerinde de derin izler bıraktı. Sait Faik Abasıyanık, yazarlığa lise yıllarında başladı. İlk öyküsü olan “İpekli Mendil”i 1925 yılında, Bursa Erkek Lisesi’nde, edebiyat dersinin ödevi olarak yazdı.
İLK KİTABINI BABASI BASTIRDI
İlk yazısı olan “Uçurtmalar” ise 1929 yılında Milliyet gazetesinde yayımlandı. İlk kitabı olan Semaver ise 1936 yılında, Remzi Kitabevi tarafından baskı maliyetini babasının karşılamasıyla yayımlandı.. Semaver’i, 1939 yılında Sarnıç, 1940 yılında Şahmerdan, 1948 yılında Lüzumsuz Adam, 1950 yılında Mahalle Kahvesi gibi kitaplar izledi.
BİR İSTANBUL ÖYKÜCÜSÜ
İstanbul’a büyük bir tutkuyla bağlı olan Abasıyanık, öykü ve şiirlerinde İstanbul’un çok farklı mekanlarına hayat verdi. Bu tarzıyla, pek çok kişi tarafından “İstanbul Öykücüsü” olarak anıldı.
ATATÜRK'ÜN İZİNDE
953 yılında, dünya edebiyatına olan hizmetlerinden dolayı Mark Twain Şeref Üyeliği’ne seçilen Sait Faik Abasıyanık, Atatürk’ten sonra bu üyeliğe layık görülen ikinci Türk olarak tarihe geçti.
DARÜŞŞAFAKA EĞİTİM SEVDALISI
Edebiyat tutkusunun yanı sıra tam bir eğitim sevdalısı olan Sait Faik Abasıyanık’ın hayatında Darüşşafaka Cemiyeti’nin de çok ayrı bir yeri vardır. Bunun hikayesi de oldukça ilginçtir.
DARÜŞŞAFAKA’DAN ÇOK ETKİLENDİ
Ömrünün son günlerinde çeşitli edebiyat matinelerine katılan Sait Faik Abasıyanık, Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın teşvikiyle, 1954 yılında Darüşşafaka Lisesi'nde düzenlenen bir edebiyat matinesine katılır ve ortamdan çok etkilenir. Matineden sonra, o dönemde İstanbul’un Fatih semtinde bulunan Darüşşafaka’yı gezen Sait Faik, orada okuyan çocuklarla ilgilenir ve onları çok takdir eder.
TELİF HAKLARINI BAĞIŞLADI
Eve döndüğünde annesi Makbule Abasıyanık’a mal varlıklarını, babası hayatta olmayan çocuklara çok güzel olanaklar sağladığını düşündüğü Darüşşafaka'ya bağışlamayı teklif eder. Makbule Hanım, yazarın ölümünden sonra, 8 Kasım 1954'te hazırladığı vasiyetinde mal varlıklarının çoğunu, yazarın eserlerinin telif haklarını Darüşşafaka Cemiyeti’ne bırakır.
ANNESİNİN İKİ VASİYETİ VARDI
Bu mirası bırakırken, Makbule Abasıyanık vasiyetnamesinde Darüşşafa Cemiyeti’ne iki ödev verir. 1955’te kurduğu “Sait Faik Hikâye Armağanı”nın sürdürülmesi ve 1959 yılında açtığı “Sait Faik Abasıyanık Müzesi”nin yaşatılması. Darüşşafaka Cemiyeti de 1964 yılında kendisine intikal eden bu vasiyetnamenin gereklerini o yıldan beri yerine getirmektedir.
DARÜŞŞAFAKA VASİYETİNE SAHİP
Darüşşafaka Cemiyeti, kendisine 1964 yılında intikal eden bu vasiyete sahip çıkarak, Sait Faik Abasıyanık Müzesi adıyla 22 Ağustos 1959’da halka açılan müze evin bakım, onarım gibi sorumluluklarını üstlenir.
EVİ AYNEN YAŞATILIYOR
Burgazada’da bulunan Sait Faik Abasıyanık Müzesi, 1964 yılından 2009 yılına kadar ücretsiz olarak Sait Faik severlerin uğrak noktası oldu. 2009 yılına gelindiğinde ahşap köşkün ciddi bir bakım, onarım ve güçlendirme çalışmasından geçirilmesinin gerekliliği tespit edildi. Bu kapsamda Darüşşafaka Cemiyeti tarafından başlatılan çalışmalar, köşkün orijinal dokusunu bozmadan yürütüldü.
SAİT FAİK ANISINA SAYGI
Ayrıca, Sait Faik Abasıyanık’ın anısına Darüşşafaka Lisesi tarafından 2006’dan beri her yıl Türkiye çapında düzenlenen “Hişt Hişt, Genç Sait Faik!” Liseler Arası Öykü Yazma Yarışması düzenleniyor. Serbest konulu yarışmada, her yıl dereceye girenlere çeşitli ödüller verilirken, aynı zamanda yarışmada dereceye giren ve ön elemeden geçen öyküleri içeren bir de anı kitabı yayımlanıyor.
BİNE YAKIN ÖĞRENCİ OKUTTU
Sait Faik Abasıyanık’ın Darüşşafaka Cemiyeti’ne olan katkılarıyla bugüne kadar, binlerce öğrencinin yıllık eğitim masrafları karşılandı.
Yorum yazarak Medyabar Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Medyabar hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Medyabar editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Medyabar değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Medyabar Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Medyabar hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Medyabar editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Medyabar değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(5)Ahmet - Sakarya kültür ve sanat etkinlikleri adı altında Sakarya Ne kadar fetö'cü varsa Ahmet Altan Mehmet Altan Mümtazer Türköne fethullahçı terör örgütü davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis alan ne kadar Aydın geçinen taraf ve Zaman gazetesi yazarları varsa muhakkak Sakarya'ya uğramışlardır soruyoruz Bunları kim Sakarya davet etti bugün fetö muhabbetine en büyük muhalefet yapanlar soruyoruz Türkçe Olimpiyatlarında Kapalı Spor Salonu ve Atatürk Stadı'nda kimler şakşakçılık yaptı Fethullah Gülen'in pensilvanyanın adı geçtiğinde ayağa kalkarak avuçları patlayıncaya sana kadar kimler alkışladı delikanlı adamlarsa itiraz etsinler hepsini video arşivleri var zor değil Türkçe Olimpiyatları Sakarya yazdığın zaman YouTube'da Google'da kimlerin sahnede olduğu görülüyor kimse donkişotluk yapmasın arkadaş konumuzla ne alakası var diyecek olursan konumuza çok alakası var Sait Faik Abasıyanık Parkı'nın hali ortada kafayı babam yıkmadı Bunlar yıktı o kadar güzel hiçbir sorunu olmayan Abasıyanık Kültür Merkezi'nde Bunlar yıktı Bana inanmayan söylediklerimi asılsız ve olduğunu söyleyenler varsa Sakarya kültür sanat etkinlikleri Ahmet Altan Mehmet Altan ve muhtasar Türköne yazsınlar bakalım bakalım orhangazi'ye ve diğer kültür-sanat adı altında 2910 11-12 de kimleri getirmiş bizim Büyükşehirh
Yunus - Bir caddeye ismi verilmeli üstadın
Bir Okur - Bir caddede adı yok ama çok uzun yıllardır Sait Faik Sokak var Adapazarı’nda. Ben o sokakta büyüdüm mesela.
Milli Egemenlik Caddesi ile Çıracılar Caddesinin arasında, iki caddeye paralel olan sokaktır.
Atatürk Bulvarı’ndan girişinde Tanyeri Kurukahvecisi vardır. Rahmetli İhsan Amca işletirdi o zamanlar, şimdi oğlu Ertan işletiyor.
İşte o sokak Sait Faik Sokak.
Bir Okur - Bir caddede yok ama çok uzun yıllardır Sait Faik Sokak var Adapazarı’nda. Ben o sokakta büyüdüm mesela.
Milli Egemenlik Caddesi ile Çıracılar Caddesinin arasında, iki caddeye paralel olan sokaktır.
Atatürk Bulvarı’ndan girişinde Tanyeri Kurukahvecisi vardır. Rahmetli İhsan Amca işletirdi o zamanlar, şimdi oğlu Ertan işletiyor.
İşte o sokak Sait Faik Sokak.
Yazılım - heykeli cehape zihniyeti yapıp oraya koymuştu x,y,z-kuşakları hatırlamaz. Ancak biz baby boomer'lar biliriz, o zamanlar ülkede tüp, yağ, şeker, patates, soğan, benzin, mazot, lpg, doğalgaz, iphone kuyrukları vardı. ondan bakmıyoruz. oraya 99 yıllık yap işlet devret modeli ile duble yol yaptırıp, milletin taşının üstüne taş koyacağız.
Canan - Ona bakarsan ondan önceki yıllarda bir toplu iğne bile yapamıyorduk. Tüm insanlık için daha önceye gidersek avret yerlerine yaprak konuyordu. Geçin bunları artık. Yarışınızı geçmişle değil bu günkü yaşayanlarla yapın. Benim gibi normal vatandaş iseniz siyaset yapmayın. Bırakın siyaseti işi siyaset olan ve bu işten gelir elde edenler yapsın. Canım benim...
Yazılan yorumlardan Medyabar hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Medyabar editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Medyabar değil haberi geçen ajanstır.