23.03.2021 tarihli “ATATÜRK VE CUMHURİYET’TEN İNTİKAM ALMAK” başlıklı köşe yazımda :
İstanbul Sözleşmesi neyden korur: Fiziksel, Cinsel, Ekonomik, Psikolojik, Dijital ve Her türlü Şiddetten korur. Çocuk yaşta erken ve zorla evlendirilmekten korur,
Kimi korur: Şiddete uğrayan ve uğrama tehlikesi olan kadınları, Ev içi şiddete maruz kalan çocukları,
Kimden Korur: Patron, Polis, Öğretmen, Eş, Eski Eş ve Partneri, Abi, Baba, tanımadığımız erkeklerin tacizinden şiddetinden korur.
Kadına ve aile içi şiddetten insanoğlunu bu denli koruyan yasalardan kim kimler neden bu kadar rahatsız olur anlamak mümkün değil.
Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesinden sonra “Daha sırada CEDAW da var. Lanzarotte de” diyerek Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda kabul edilen “Kadına karşı her türlü ayrımcılığın yok edilmesi" ile “Çocukların Cinsel Sömürü ve İstismara Karşı Korunması” sözleşmelerini hedef aldı.
İsmailağa tarikatı liderlerinden Cübbeli Ahmet Hoca, Ancak kadına şiddete yönelik; sözleşmeye lüzum olmadığını gösterecek ilave önlemler alınmasını talep ederek Cumhurbaşkanı’na teşekkür etti.
Yıldız Teknik Üniversitesi'nden Prof. Bedri Gencer, Maazallah, biz de zinayı, livatayı yasallaştırarak, Allah’ın helal kıldığı yaşta evliliği tecavüz sayarak, mutlu yuvaları bozarak gayretullaha dokunmayalım. Az kaldı” (Prof. Dr. Bedri Gencer, kişilik hakları ihlali gerekçesiyle, İstanbul’da ikamet etmesine rağmen Çumra Sulh Ceza Hakimliği’nin 28 Haziran 2022 tarih ve 2022/375 sayılı kararı ile 23.03.2021 tarihli köşe yazıma erişimden kaldırılması kararı aldırdı.)
İhsan Şenocak, "Elhamdulillah... Cinsiyet Eşitliği terkibiyle ahlaksızlığın her çeşidini onaylayan İstanbul Sözleşmesi çöpe atıldı. Yeni sözleşmeyi İslamla yapalım ki hem kadını hem aileyi hem de geleceğimizi kurtaracak adımlar atalım
Ali Kurt, Kokuşmuş Batı’dan ithal düzenlemelere hiç ihtiyacımız yok. Şimdi sıra 6284’te" dedi.
Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan: Yorucu mücadelemiz meyvesini verdi: Türkiye, İstanbul Sözleşmesi'ni çöpe gönderdi. Bu sözleşme, eşcinsel evliliklerini meşrulaştırıyor, ailenin temeline dinamit koyuyordu.
Akit yazarı Ali Karahasanoğlu “(...) törelerin, geleneklerin ve diğer uygulamaların kökünün kazınması”nın amaçlandığı yazılıyordu.. Artık bunları tartışmaya bile gerek yok.” Diye nasıl bayram ettiklerini yazmıştım.
Şimdide Türkiye sarsılıyor. İsmailağa Cemaati'ne mensup bir tarikat ileri geleninin 6 yaşındaki kızını 29 yaşındaki müridle evlendirmesini konuşuyoruz.
Aklı başında, yetişkin, üstelik birçok insana dini ders verdiğini idia eden bir tarikat önderini, böylesine akıl dışı davranmağa iten, ona bunu yaptıran şey nedir?
Kızlarını diri diri gömen cahiliye dönemindeki Arap ile küçük bir kızı, götürüp kendi eliyle kocaya veren tarikat hocası arasında zihniyet bakımından hiç bir farkı yok.
Küçük yaşta evlendirilen, istismara maruz kalan ve senelerce bu akıl almaz evliliğe mahkum olan genç bir kadının trajedisini konuşuyoruz. Kelimeler kifayetsiz kaldığı için pek konuşuyoruz denemez; daha ziyade öfkeleniyoruz, sinirleniyoruz. Böyle bir şey yaşandığında ne söylenir sorusuna cevap bulmak zordur çünkü böyle bir şey yaşanamaz. Akıl edilemez, niyet edilemez, cesaret edilemez. Gören, bilen, işiten varsa susamaz, asla göz ardı edilemez.
Nihayet savcılık iddianame tanzim etti, küçücük bir kızın hayatını mahvedenler hakkında ‘zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı’ suçundan dava açıldı, cezası ağır ama ne hikmetse tutuklama yapılmadı, duruşması da taaa mayıs ayına konulmuş!
H.K.G’nin 7 Haziran 2022 Salı günü kayıt altında alınan ifadesine https:// medyabar.com/haber/13015978/skandal-olayda-dehset-ayrintilar-10-yasindayken-sapancada-konusulmaya-baslanmis linkinden ulaşabilirsiniz
Dün bir haber daha, 13 yaşındaki Suriyeli bir kızı imam nikahıyla evlendirmişler, kızcağız hamile.
Siyaset şaşkın. Özellikle iktidar nerede duracağını kestirememiş gözüküyor. Diğer cemaatler de taraf olmama tercihinde. Oysa böyle bir hadise, herkese bedel ödetir. “Kol kırılır yen içinde kalır” yaklaşımı bedele razı olmaktan başka anlama gelmez.
Geçmişimizde Gülen, Adnan Oktar, Uşşaki, Aladağ’da Cemaat Yurdu, Karaman Ensar Vakfındaki, Gerger, Kilis, Dikili, Fıkıhder, Erzurum Diyanet kuran kursu, rezaletleri yaşanırken, dini yapılar devletin eğitimine güvenmediler, hatta bazı kesimler devletin imam hatiplerine de güvenmediler. Özel eğitim ortamları oluşturmaya yöneldiler.
20 yıldan bu yana Milli Eğitimi Ak Parti iktidarı yönetimde Yani dini eğitim hassasiyeti olan bir siyasi kadro. İmam Hatiplere ağırlık veren, Kur’an Kurslarına ve hafızlık eğitimine geniş imkan hazırlayan, diğer okullarda da din kültürü ve ahlak bilgisi yanında “Değerler eğitimi”ni önceleyen, Fen Liseleri dahil her tür eğitim kurumuna “İlahiyat kökenli” birisini yönetici olarak tayin eden bir kadro.
Tarikatta/cemaatte minik yavruların akıl almaz istismarına karşı Diyanet genel bir açıklama yapıyor; "Kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmesi hususunda devletimizin ilgili kurumlarının konuyu hassasiyetle takip ettiklerine ve adaletin tecelli edeceğine inancımız tamdır." diyor.
Ey Ali Erbaş bey hangi erken yaş çocuk 6 yaşında. Hâlâ tarikatları cemaatleri koruma derdinsin.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın resmî internet sitesindeki 'Dini Kavramlar Sözlüğü' bölümünde 'Kızlar 9, erkekler 12 yaşında buluğ çağına girer, buluğ çağına giren kişiler evlenebilir."
Bu cemaat ve tarikatlar evlenme ve buluğ yaş örneklerini Diyanet'ten alıyoruz deseler ne diyeceksin Ali Erbaş?
Türkiye'de aktif olarak 30 tarikat ve cemaat, bunlara bağlı 400 kol, 800'ün üzerinde medrese ve sadece İstanbul'da 445 tekke var. Bunlarla 2,6 milyon yurttaşın organik bağı var.
Türkiye'de yaklaşık 10 bin 53 özel okul var. Bu okulların üçte biri cemaat ve tarikat okuludur.
4 bin özel öğrenci yurdundan 2 bin 480 tanesi cemaatlerindir. 2011'de dinî inancı olmayanların oranı yüzde 2 iken, 2021'e gelindiğin de bu oran yüzde 6'ya yükselmiş durumda. Toplumun dindarlık seviyesinde özel bir değişiklik göze çarpmasa da kendini ateist olarak tanımlayanların oranında belirgin bir artış var. 2011'de yüzde 2 olan ateist oranı, 2021'de yüzde 7'ye yükselmiş durumda; yani bunca cemaat, tarikat, imam-hatip, medrese, tekke aç, gelinen nokta ateist sayısı on yılda dörde katlansın.
Bu cemaat ve tarikatlar içinde hata yaptık milletimizden özür diliyoruz denirse şaşırmayız.
Yorum yazarak Medyabar Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Medyabar hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA), Anka Haber Ajansı (ANKA) tarafından servis edilen tüm haberler Medyabar editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Medyabar değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Medyabar Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Medyabar hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA), Anka Haber Ajansı (ANKA) tarafından servis edilen tüm haberler Medyabar editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Medyabar değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(10)Kemoterapi - Yazıyı okudum. 1.Bu olay istanbul sözleşmesi varken de vardı ve kız o zaman da şikayetçi olmuş ama sonuç alamamış. O yüzden olayı istanbul sözleşmesi üzerinden değerlendşrmek yanlış. 2.Diyanetin sadece bu ay cocuk istismarından 1 zinadan 1 toplam 2 görevlisi görevden atıldı ve biri 17 yıl hapis aldı. Kelin ilacı olsa kendine sürer. 3.Ergenlik cagına giren kız ve erkek dinen evlenebilir. Bu dinin hükmü diyanetin değil. Fakat yine dinde örf denilen ve ruhsatlarda hükme sınır getiren bir delil vardır. Yani erhen cocukların evlenmesi dinen uygun olsa da örfe aykırıysa evlenemezler. Bu ülkenin örfü ve yasaları bunu yasakladığına göre bu hüküm uygulanamaz. En erken17 de aile onayı ile evlenebilirler. Ve 4. Çok üzücü bir olayda daha da üzücü olan kavmiyetçilik yapılması ve birçok Müslüman grubun haber doğru mu endişesinden sessiz kalınması. Bir haberi sol medya yaptı diye yalan diye birşey yok.
DADAŞŞŞŞŞŞŞŞ - HADIM ETMEZLERSE ADAM DEGILLER
Boşa Konuşan... - Adalet dağıtmaya kalkmayın, bekleyelim bir yargıyı... bakalım gerçekten doğru mu _? yoksa birilerinin algı planlaması mı _? doğruysa zaten idam edelim, ama ya değil se..!
Boşa Konuşan... - okuma özürlümüsün kardeşim... doğruysa idam edeilsin diyorum..! hey Allah'ım ya.
Anneyim - Senin çocuğunun başına gelse ne yapacaktin merak ettim ben hepsini hadım ederdim az bile yapmış olurdum ama böyle pislikler icin birde ceza alırdim nedenmi adalet yok memlekette
Chatan - bu ulkede ne olursa garibana olur ne cekecekse gariban ceker
Önce Insan - YANİ KADIN YALAN SÖYLÜYOR ÖYLE Mİ..........YAZIK.......
Akyazı - Münafıklık yapma...sübhaneke okusan 10 tane yanlışın çıkar müslümanlara nizamat vermeye kalkıyorsun..hadi oradan....
Ali Hammer - Tebrikler yazı çok güzel.Hala bir bahane peşinde olanlar yüzleri kızarmayanlardır...
Adalet - chpdeki taciz olayları, Diyarbakır anneleri, hdp binalarındaki pkkya kaçırılan yavrular...
kafasını kuma sokan gazeteci zat.. iki kelime etsene
Blackrose - Edemez bunlar iki yüzlü
Yazılan yorumlardan Medyabar hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA), Anka Haber Ajansı (ANKA) tarafından servis edilen tüm haberler Medyabar editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Medyabar değil haberi geçen ajanstır.