Atatürk ve Cumhuriyet

Birilerinin rol model aldığı, benzemek istediği “Araplar” gibi bir asabiyet ya da bir soy gayreti içinde olmam, insanları “inanan inanmayan” diye ayırmam, kardeşim olarak bilirim. Ama “Türk”e, bir “Türk büyüğüne” saldırıldı mı, aslanlar gibi “Türkçü” kesilirim. Benim için Türklük bir yana diğerleri bir yana.

Halis, muhlis Türk, hem de “en büyük Türk” olan; “Ne mutlu Türk’üm!” dediğinde, hücrelerine kadar titreyenler, “Türk’ün atasına” bu kadar saldırı yapılırken neden sesleri çıkmaz veya duyulacak kadar haykırmazlar. Buda benim çok üzüldüğüm bir durumdur.

Andımızın okullarda okunmasının kaldırılması, Ne Mutlu Türk'üm diyene yazılarının taklardan, duvarlardan, dağlardan silinmesi, TC ibaresinin resmi daire, kamu kurum ve kuruluşları tabelalarından silinmesi, Ergenekon, Balyoz kumpaslarıyla vatansever subaylar TSK’dan atılması, Genelkurmay başkanı terörist suçlamasıyla mahkum edilmesi,
Hain 15 Temmuz kalkışması fırsat bilinip
Askeri liseleri, Harp okulları, Askeri Hastaneler kapatılması, Cumhuriyetin ekonomik tüm kazanımları haraç mezat satılmış olması Türk milletinin büyük kayıplarıdır.

Atatürk ismini taşıyan okul, havaalanı stadyum isimleri kaldırılarak azaltılması, Tevhid- Tedrisat , laiklik, fikir hürriyetinin lafta kalması, Adaleti mumla değil projektörle aranır olması da başka türlü yitirdiğimiz değerlerdir.

Cumhuriyet 100. Yılında oynanacak TFF süper Kupasını üç beş kuruş para için Cumhuriyet ve Laiklik düşmanı dikta ile yönetilen bir ülkede yapılması için çanla başla çalışılması futbol adına utanılacak bir durumdur.
Cumhuriyetin kazanımlarına ve Mustafa Kemale saldırmanın hiçbir yararı olmaz. Gelin, geleceğe bakalım. Gelecek de; çağdaş, çoğulcu, katılımcı, saydam, hesap verebilir, bireyin “kutsandığı” bir demokratik hayatta. Aksi bu ülkemin insanına cehennem olur.
Demokratik ve laik cumhuriyetin kıymetini bilmek için Irak, Suriye, Lübnan, Gazze, Filistin vb ülkelerin durumuna düşmek mi gerekir.
Hadi ya nerden çıkartıyorsun bunları diyorsanız,
hadi sizde bütün camilere bayrak asın,hatta Cumhuriyetin 100. yılını kutlayan ışıklı mahyalarda asın, bu vatan için can veren şüheda için o günün anısına selalar okuyun, İstiklal marşımız bütün minarelerden çalın. Bizde sizlere inanalım.

En kötüsü halk tüm bunlara sessiz, duyarsız ve de tepkisiz kalması.

Bu ortamda Cumhuriyetin Yüzüncü yılı nasıl kutlanır?

Evlerimize Türk Bayrağı asarak,
Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'nin anlam ve önemini kavrayıp gereğini yapılarak.

Yani Cumhuriyet ilelebet payidar olacaktır.

Ne mutlu Türk'üm diyene !

Cumhuriyet'in yüzüncü yılı kutlu olsun