Siyasi partiler ve ittifaklar

HEDEP Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan gecen günlerde Tele 1 TV’da, “2019 yerel seçimlerinde çok net bir karar aldık. Dedik ki ‘Kürt illerinde kazanacağız, batıda AKP’ye kaybettireceğiz’. Sözümüzde durduk, başarılı da olduk. 25 yıldır muhalefette olmayan belediyeleri onlara kazandırdık.” dedikten sonra moderatörün peki önümüzdeki seçimlerde nasıl bir yol izleyeceksiniz dediğinde,

Eş Genel Başkan, ‘ Türkiye halkları’nın isteği üzerine bu defa önceki seçimlerdeki gibi yapmayacaklarını,

"Daha önce birinci ve ikinci olduğumuz bölgelerde kendi adayımızı çıkaracağız.

Bölgede kendi adaylarımızla kazanacağız. Batıda ise halkımızın yerel yönetimlerle ilgili beklenti ve iradesini yönetimlere yansıtacağız.

Kesinlikle bu sefer kapalı davranmayacağız. Bizim oylarımızla AKP iktidarının seçim kaybedeceği yerlerde, ittifak, açık, şeffaf, ilkelerimiz doğrultusunda kamuoyunun gözü önünde, aleni olacak" diyerek açıkladı.

Aynı eş başkan Tuncer Bakırhan AK Parti ile görüştüklerini ekranlarda açık açkı söylüyor.

Arka kapılarda HEDEP’in seçilecek belediye başkanlarının görevden alınıp yerlerine kayyum atanmaması şartıyla 2019 da Ak Partinin kaybettiği Büyükşehirlerde Ak Partiye destek verebilecekleri konuşulduğu söylentileri kulaktan kulağa yayılmakta.

Eş Başkanın söylemlerine göre bu işleri kapalı kapılar ardında gizli saklı değil kamuoyunun önünde aleni olacak diyor.

HEDEP Eş Genel Başkanı’nın görüşlerinin, PKK’nın görüşlerinden farklıdır veya ayrıdır demek mümkün olmayacağına göre, HEDEP le ittifak yapacak CHP veya Ak Parti bunu milliyetçi seçmene nasıl anlatabilir.

İYİ Parti’de işin PKK boyutuna hiç aldırış etmeyen, ideolojik duruşu umursamayan, ‘AKP’ye secim kaybettirmeyi kendisine maske yapan, ‘gürültüsü büyük kendi küçük bir azınlık’ avazı çıktığı kadar ittifakta ittifak diye bağırıyor.

İYİ Parti, 14 Mayıs 2023 seçimlerinde Ankara’da yüzde 13 oy almış ve 5 milletvekili çıkarmış, İstanbul’da ise yüzde 8.22 oy alarak 8 milletvekili çıkarmış, sen şimdi buradan aday çıkartma yoksa secimi Ak Parti kazanır deniyor.

Bir siyasi partiye “Seçimlere neden giriyorsun?” diye sormak demokrasi adına bir utançtır.

Siyasi partilerin varlık sebebi seçimlere girmek ve yapılan seçimlerde iktidara ulaşmaktır. Bu görevi yerine getirmek istiyor diye hakaretlere varacak kadar eleştirilen bir parti olur mu?

İYİ Parti’ye yapılan, budur.

Hadi bizimle ittifak yapmadınız bari şu şehirlerde aday çıkartın amma şu şehirlerde aday çıkartmayın demek için o partiyi ya siz kurdunuz ve kurdurttunuz veya sizce tabela partisi demek istiyorsunuz.

Siyasi partiler niye var?

Her seçime ittifakla gireceklerse, varlıklarının anlamı nedir?

Parti, bir başka partinin amaçlarına ulaşması için araç olamaya ilelebet devam etmeye zorlanabilir mi? Bir parti ve onun genel başkanı, “Seçimlere hür ve müstakil olarak gireceğiz” demesi gerekmez mi?

Bence İYİ Parti hak etmediği suçlamadan kurtulmak için doğru adımlar atıyor. Biliyor ki, bu sıkıştığı bu durumdan çıkıp daha geniş toplumsal kesimlere ulaşmanın yolu, kendisi olmaktır.

Neden başka siyasi partinin günahları altında sürekli ezilsin?

İlerleyen günlerde kim kiminle ittifak halinde, kim tek başına girecek göreceğiz.

Her platformda söylüyorum Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi bu ülkeye ve Türk milletine iyi gelmedi. Koalisyonlar son bulacak anında yerinde hızlı kararlar alınacak, yasama yürütme ve yargı arasında koordinasyon olacak vesayetler son bulacaktı. Bunların hiç biri gerçekleşmedi.

Koalisyonlar kalktı ittifaklar geldi Siyasi partiler kuruluş ve varoluş amaçlarını unuttular, yüzde 1 oyu bile olamayan partiler 10, 15 milletvekili aldılar. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 5 oy olan ittifakın cumhurbaşkanı adayı milyon dolar alıp, başka bir ittifakı, yüzde 5 oy lan ittifakı oluşturan başka bir siyasi partinin diğer bir ittifakla bakanlık pazarlığı karşılığı tercih yaptıklarını gördük.

Yasalar gereği kurulmuş tüm siyasi partilerin ülkede yapılacak tüm seçimlere müstakil olarak seçimlere girmeleri oy talep ettikleri seçmene saygılarını gösterir.