Depreme sokakta yakalanırsak ne yapacağız?

Siyasete ara verip asıl gündemimiz olan depreme hazırlık konusunda ilimizde yapılan çalışmalara değinmek istedim. Her an eli kulağında olan deprem hiç aklımdan çıkmıyor, acaba ne kadar hazırız diye kendimi sorgularken, Sakarya’nın ne derece hazır olduğunu sürekli düşünüyorum.

“Allah bize büyük afetleri ve acıları yaşatmasın” diye dualar ederken, gerçekten hazır mıyız diye hiç aklımıza geliyor mu? Bence hiç ama hiç hazır değiliz.

Deprem konusunda kamu kurumlarının yaptıkları bazı çalışmalar var. Ancak, bu çalışmalara toplum olarak ne kadar katkı verebildiğimiz sorgulamak gerekiyor. Mesela benimde gönüllüsü olduğum ve bir gazeteci olarak yapılan çalışmalarını takdir ettiğim Sakarya AFAD var. İlimizde depreme ve afetlere yönelik çalışmalar yapıyor. Müdüründen uzmanına, eğitimcisinden personeline hepsi özveriyle çalışıyor. Bence afete hazırlık konusunda Türkiye’nin en iyi çalışan kurumu AFAD’dır. AFAD’ın da en iyi çalışan müdürlüğü Sakarya’dır.

AFAD neler yapıyor kısaca belirteyim. Ağırlıklı olarak okullarda, camilerde, kahvehanelerde ve insanların yoğun olarak yaşadığı bölgelerde, insanlarımızı depreme ve diğer afet türlerine karşı hazırlıyor. Bilgilendirmeler, tatbikatlar ve uygulamalar yapılıyor. Özellikle okullarda, çocuklarımıza depreme hazırlık bilinci aşılanıyor. Okullarda, binalarda ve işyerlerimizde yapılan uygulamalı deprem tatbikatlarında artık çök-kapan-tutun refleksinin ötesine gitmeliyiz?

Neden mi?

Belki biliyorsunuzdur, sosyal medyada okumuş ya da görmüş olabilirsiniz.

Şöyle bir hikaye var;

Bir okulumuzda çocuklar teneffüsteyken okul müdürü deprem alarmı verdirir, senaryo gereği deprem oluyor. O anda okul bahçesinde olan öğretmenler ve küçük öğrenciler bulunuyor. Bahçede oynayan ve deprem oluyor düşüncesiyle heyecana kapılan minikler hemen okul binasına girerek sınıflarındaki masalarının altına kapanıyor. Bu duruma şaşıran müdür ve öğretmenler ne yapacaklarını bilemiyorlar.

Bahsettiğim bu kısa hikayede, siz ne olsanız ne yapardınız bilmiyorum ama benim aklıma şu sorular takılıyor. Bu üzerinde durulması gereken önemli bir konu.

*Beklediğimiz deprem bizi sadece bina damı yakalayacak?

* Deprem anında gerçekten soğukkanlı olmak yeterli olacak mı?

* Depreme binada değil de, yolda, cadde de, sokakta, meydanda yakalanırsak ne yapmalıyız?

* Açık alanda deprem olursa saklanmak için binalara mı gireceğiz?

*Özellikle çocuklarımıza aşıladığımız deprem bilinci neden hep binada yakalanırsak üzerine odaklanır?

* Peki biz bu konuda bilinçli miyiz?

Belki AFAD'ın bu konuda çalışmaları vardır, ama artık çök-kapan-tutun hareketinden öteye gitmeliyiz diye  düşünüyorum. Toplum olarak hem binalarda, hem sokakta depreme yakalandığımızda ne yapacağımızı ve nasıl hareket edeceğimizi bilerek hazırlıklarımızı sürdürmeliyiz.