Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay

7 Kasım 1982 tarihinde Pazar günü yapılan halk oylaması sonucu yüzde 91,37 oranında kabul oyu ile kabul edilen Türkiye Cumhuriyeti anayasasında 7 kısım 177 madde ve 16 geçici madde bulunmaktadır.

1982 anayasası ilk defa 17 Mayıs 1987tarih ve 3361 sayılı kanunla Anayasa değişikliği halk oylaması ile, 8 Temmuz 1993 tarih ve 3913 sayılı Kanun, 23 Temmuz 1995 tarih ve 4121 sayılı Kanun, 18 Haziran 1999 tarih ve 4388 sayılı Kanun , 13 Ağustos 1999 tarih ve 4446 sayılı Kanun, 3 Ekim 2001 tarih ve 4709 sayılı Kanun, 21 Kasım 2001 tarih ve 4720 sayılı Kanun, 27 Aralık 2002 tarih ve 4777 sayılı Kanun, 7 Mayıs 2004 tarih ve 5170 sayılı Kanun, 21 Haziran 2005 tarih ve 5370 sayılı Kanun, 29 Ekim 2005 tarih ve 5428 sayılı Kanun, 13 Ekim 2006 tarih ve 5551 sayılı Kanun, 10 Mayıs 2007 tarih ve 5659 sayılı Kanun ile Türkiye Büyük Millet Meclisi kararıyla, 31 Mayıs 2007 tarih 5678 sayılı kanunla Anayasa değişikliği halk oylamasıyla, 9 şubat 2008 tarih ve 5735 sayılı kanunla Türkiye Büyük Millet meclisi kararıyla, 5 Mayıs 2008 tarih ve 2008/16 Esas, 2008/116 Karar sayılı Anayasa Mahkemesi Kararıyla, 7 Mayıs 2010 tarihli ve 5982 sayılı kanunla Anayasa değişikliği halk oylamasıyla, 20 Mayıs 2016 tarih ve 6718 sayılı kanunla Türkiye Büyük Millet meclisi kararıyla, 21 Ocak 2017 tarih ve 6771 sayılı kanunla Anayasa değişikliği halk oylamasıyla 177 maddelik Anayasa’nın 30’u aynı maddelerde olmak üzere toplam 134 hükmünde değişiklik yapılmıştır.

Cumhurbaşkanını doğrudan halkın seçmesi hükme bağlandı.

Cumhurbaşkanının 7 yıl olan görev süresi 5 yıla indirildi.

Bir kimsenin en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilmesi hükme bağlandı.

Yargı zamanında FETÖ’ye teslim edildi.

YSK’nın mühürsüz geçersiz oyları geçerli kabul etmesi ile yüzde 51.41 ile Cumhurbaşkanlığı Başkanlık sistemi getirildi.

Yasama, Yürütme, Yargı etkin olarak cumhurbaşkanına bağlandı.

Anayasa Mahkemesi üye sayısı son değişiklik ile 15 oldu.

15 üye nasıl seçildi bir bakalım,

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından seçilen üyeler

Prof. Dr. Zühtü Arslan

Hasan Tahsin Gökcan

Prof. Dr. Engin Yıldırım

Muammer Topal

Muhammed Emin Kuz

Cumhurbaşkanı döneminde TBMM tarafından seçilen üyeler

Rıdvan Güleç- AKP oyları ile seçildi.

Kenan Yaşar- AKP ve MHP oyları ile seçildi.

Muhterem İnce- AKP ve MHP oyları ile seçildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından seçilenler

Kadir Özkaya

Doç. Dr. Recai Akyel

Prof. Dr. Yusuf Şevki Hakyemez

Yıldız Seferinoğlu

Selahaddin Menteş

Basri Bağcı

İrfan Fidan

Can Atalay dosyasında hangi mahkeme yetkilidir? Cevap açık ve net. Adli yargıda Yargıtay yetkilidir. İnsan hakları konusunda ise AYM yetkilidir çünkü 2010 referandumuyla,

Anayasa 148. Maddesi “Temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir.” Der.

Yine de Yargıtay mı, AYM mi diye ihtilaf çıkabilir, anayasa bunu da düzenlemiştir.

Anayasanın153. maddesi “Anayasa Mahkemesinin kararları kesindir” der. AYM’nin kararları tüm devlet kurum ve kuruluşlarını bağlıyor. Anayasa, AYM kararları üzerinde kimseye uymama hakkı tanımıyor. Eleştirebilirsin ama uygulamak zorundasın. Anayasa Mahkemesi’ne had bildirmek, terör yaftası yapıştırmaya kalkışmak, anayasayı ihlal suçuyla suçlamak hukukla bağdaştırılamaz.

Anayasa 158. Maddesi “Diğer mahkemelerle Anayasa Mahkemesi arasındaki görev uyuşmazlıklarında, Anayasa Mahkemesi kararları esas alınır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan Riyad dönüşü uçakta gazetecilere verdiği mülakatta, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay arasında yaşanan krizle ilgili ikinci kez hakemlikten söz etti. Erdoğan’ın sözlerine geleceğim ancak öncelikli olarak şunun altını çizmekte fayda var; ülkemizde anayasal kriz çıkmasının müsebbibi Anayasa Mahkemesi değil, Yargıtay’dır.

Can Atalay kararı için toplanan üyelerden 9 üye tarafından şu hükümler kabul edildi.

Yeniden yargılama işlemlerine başlanması, Mahkûmiyet hükmünün infazının durdurulması ve ceza infaz kurumundan tahliyesinin sağlanmasına, Başvurucunun hükümlü statüsünün sona erdirilmesine, Yeniden yapılacak yargılamada durma kararı verilmesi işlemlerinin yerine getirilmesi zorunludur. Anayasa'nın 19. maddesinde düzenlenen kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine karar verildi.

Verilen bu karara karşı çıkan beş üye,

Muammer Topal, (Abdullah Gül), Yıldız Seferinoğlu, Basri Bağcı, İrfan Fidan, (Recep Tayyip Erdoğan), Muhterem İnce, (TBMM) tarafından atanmıştır.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi “Hak ihlali” kararına imza atan 9 AYM üyesi hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

Ömer Faruk Eminağaoğlu olacak olayı şöyle anlatıyor.

“Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 9 üyenin Yüce Divan’da yargılanması için 3. Ceza Dairesi kararını Anayasa Mahkemesi’ne iletecek.

AYM üyeleri hakkında soruşturma açılması için 15 üyeden oluşan Anayasa Mahkemesi’nin en az 10 üyesi ile toplanması gerekir.

Haklarında suç duyurusu olduğu için 9 üye AYM yasasına göre kendileri hakkında olduğu için bu toplantıya katılamayacak.

Kalan 6 üye olacağı için “toplanma yeter sayısı” oluşmayacak.

Soruşturma için dahi karar alınamayacak.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin suç duyurusu hakkında hiçbir hukuki işlem yapılamayacak.”

177 maddesinden 134’ü değiştirilen Anayasanın 148, 153 ve 158. Maddeleri açık ve net olmasına rağmen, Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasında neye, niçin, nasıl hakemlik yapılacağı izahata muhtaçtır.

Darbe anayasasından eser kalmayan anayasadan hangi maddelerin değiştirileceği hangi maddelerin ilave edileceği açık net bil dille seslendirilmesi gerekir.